Manavgat'ta parası olan özel hastanelere gidiyor, olmayan ise ölüyor

Türkiye’nin bir çok ilinden büyük olan 250 bin nüfuslu Manavgat’a, mevcut devlet hastanesi yetmiyor. Mevcut hastanede, kalp rahatsızlıkları olan hastalar için, özellikle kalp krizi anında hayati önem taşıyan Anjiyo bölümü, kalp damar cerrahisi bölümü ve inme merkezi olmadığı için vatandaşlarımız hayatlarını kaybediyor.

Gazeteci olarak benim bile şahit olduğum ölümler var.

Kalp krizi geçiren ve anjiyo bölümü olmadığı için hayatını kaybeden 17 yaşındaki bir genç.

Silahla yaralanma sonucu hastaneye getirilerek ameliyata alınan ve kalp damar cerrahı olmadığı için ameliyat sırasında hayatını kaybeden vatandaş.

Yüksek karın ağrısı şikayeti ile hastaneye gelen, ağrı kesici verilip evine gönderilen ve evde fenalaşması üzerine hastaneye götürülürken hayatını kaybeden 3 – 4 yaşlarında ki küçük çocuk. (Birkaç kişiden buna benzer şikayette aldım)

 

Beyne pıhtı attığı zaman ilk saatlerde yapılacak olan müdahale ile kalıcı hasarların önüne geçilebilir. Bu bilgiyi, 2017 yılında beynime ilk pıhtı attığı zaman öğrenmiştim. 2 gün sonra öğrendiğimden dolayı hiçbir müdahale edilemediği için bazen konuşurken anlık unutkanlıktan dolayı cümleyi toparlayamıyorum.

 

Yılbaşından önce ofiste oturduğum esnada, 2017 yılındaki aynı belirtileri yaşamam üzerine hiç vakit kaybetmeden Manavgat Devlet Hastanesi’ne gittik. Yanımdaki arkadaşım yolda başhekimi arayarak durumu anlattı, acilen bir nöroloji uzmanın muayene etmesi gerektiğini söyledi.

 

Başhekim acil bölümüne gelmemizi yardımcı olacaklarını söylediği için acile geldik.

Bir doktor gelerek ne rahatsızlığım olduğunu sordu. Doktora, 2017 yılında beynime pıhtı attığını ve o zamanki belirtilerin aynısını yaşadığımı, beynime pıhtı atma ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyledim.

Doktor “bırak teşhisi biz koyalım” diyerek, Tomografi, Emar (MR) ve kan tahlili yaptırmamı söyledi.

Yanımda hasta bakıcı bir arkadaşla önce tomografi çektirdik sonra Emar bölümüne geldik. Emar’da hasta olduğu için 15 dakika sonra çekileceğini söylemeleri üzerine müşahede odasına gittik.

Hemşire kan tahlili için geldiğinde serum taktı. Serumun içeriğini sorduğumda sakinleştirici olduğunu söyledi. Neden sakinleştirici serum takıldığını sorunca doktor istedi dedi. Bende doktor istediyse vardır bir bildiği dedim.

Neyse 15 – 20 dakika sonra serumu bir elime alarak Emar bölümüne gittim. Emar çekimi yapacak olan görevli kadın ne şikayetim olduğunu sordu. Bende doktora söylediklerimi söyledim. Bana beyne pıhtı attıysa doktorun istediği Emar’da görünmeyebilir diyerek başka bir Emar çekilmesi gerektiğin söyledi.

Bunun için doktoru telefonla aradı. Doktor 1 dakika sonra gelerek görevliye “sen benim dediğim gibi çek Emar’ı dedi.

Emar çekildi tekrar müşahede odasına giderek serumun bitmesini bekledim. Doktor geldi Emar ve Tomografi sonucumun çıktığını ve beynimde pıhtı atmasının söz konusu olmadığını, 1 saat daha müşahede de kalmamı söyledi.

Bende bir şey yoksa ben evde istirahat ederim dedim ve hastaneden çıktım eve geldim.

 Fakat beynimde hala uyuşukluk devam ediyordu. Sakinleştirici serum verdikleri için, uyuşukluğun 2017 yılındaki gibi beynime pıhtı atmasından dolayımı, yoksa serumdan mı kaynaklandığını bilemedim ve yattım uyudum.

Sabah kalktığımda beynimdeki uyuşukluğun devam ettiğini ve beynimin sol tarafında şiddetli ağrı olduğunu fark ettim.

Bu kez Özel Akdeniz Hastanesi’ne giderek nöroloji uzmanına muayene oldum ve Emar çekildi. Devlet Hastanesindeki 2 – 3 dakikada çekilen Emar, Akdeniz Hastanesinde 20 – 25 dakikada çekildi.

Ben Emar’dan çıkana kadar Emar’ı çeken arkadaşlar doktoru çağırmışlardı. Emar’dan çıkınca doktor beynimin sol tarafında 2. bir pıhtının olduğunu ve hastaneye yatırılarak en az 1 hafta kontrol altında tutularak iğne tedavisi yapılacağını söyledi.

Ben Antalya’ya gideceğimi söyleyerek hastaneye yatışı kabul etmedim. Sonra, daha önce sizlerle de paylaştığım gibi kontrol ve tedavi için Antalya’ya gittim.

 

Daha sonra öğrendim ki Manavgat Devlet Hastanesinde beni muayene eden, beynime pıhtı attığını söylememe rağmen, “bırak teşhisi biz koyalım diyen arkadaş nöroloji uzmanı değil acil tıp doktoruymuş.

O arkadaş yüzünden, beynime atan pıhtıya ilk saatlerde müdahale edilmediği için yine kim bilir hangi kalıcı hasar bırakacak…!  

 

 Yani demem o ki, Manavgat’taki sağlık ocağı gibi devlet hastanesi yüzünden insanlar mağdur oluyor.

Parası olan özel hastanelere gidiyor, olmayan ise ölüyor.

İktidar partisinin koltuklarında oturanlara soruyorum, Manavgat'ın yıllar önce söz verilen hastanesi ne zaman yapılacak?

 

Not: Hastaneyi belediyeler değil, vatandaşlardan aldığı vergilerle devlet yapar. Belediyelerin hastane yapma yetkisi yoktur. En son Manavgat Belediye Başkanı Zeynel Şenol tarafından inşaatı başlatılan ve büyükşehir yasası sonrası belediyelerin hastane yapma yetkisi iptal edildiği için çürümeye terkedilen belediye hastanesi inşaatı bir hayırsever tarafından tamamlanarak fakülte yapıldı.

Hastane A partili, B partili herkese lazım, gereksiz siyaset yapmak için yorum yazarak birbirimizi kırmayalım. Bu Manavgat hepimizin…